Hukuk fakültesine girmeden önce de öğrenciliğimiz süresince de birçok kez duymuşuzdur; hukuk altın bileziktir, hukukçuya her yerde ihtiyaç -ve dolayısıyla iş imkânı- vardır, vesaire. Doğrusunu söylemek gerekirse, belki bazı noktalarda toplumun geri kalanı tarafından ‘formalite icabı’ olarak telakki edilse bile, hukukçuların hayatın her alanında varlık gösterebildiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu varlık bir danışılan olmak, idareci olmak veya entelektüel bir konuda fikir beyan etmek şeklinde tezahür edebildiği gibi, en başta mesleki bakımdan da ortaya çıkabilmektedir.
Eki 18